20 Eylül 2008 Cumartesi

BİR TAKIM DİYALOGLAR

- Anne internet var mı sizin burada?
- Yok yavrum başvurmadık bu evde yok, Kuşadası’ndaki evde var…

Kışın Kuşadası’nda oturmak yazın da Kuşadası’na 5 km. uzaklıkta yazlık evlere göçebelik etmek burada gelenekti. Okulların kapanmasıyla herkes yazlıklarına, okulların açılmasına yakın da 5 km uzağa kışlıklara taşınılırdı. Burada herkes ancak 5 km. uzağa gidebilir demeye gelen bir şifreydi belki de bu. Ne güneş takvimi ne ay, okul takviminin geçerli olduğu yakın ve uzak kavramlarının karmakarışık bir hal aldığı, buna karşılık; güneşin muhteşem battığı bir acayip yerdi burası…Kuşadası…
- Telefonla bağlanayım mı biraz?
- Hayır bağlanma! Geçen geldiğinde bağlandın durdun deli gibi telefon faturası geldi!!
- Peki baba!!
- Git istersen Servet’in oraya bi bak!! Geçen biri giriyordu orda seninki gibi elinde böyle bilgisayar vardı..Bağlatmış herhalde kahveye Servet abin..! (anne)
- Ne anlıyosunuz o şeyin karşısında saatlerce…Denize gir denize! Erken kalk, yürüyüş yap!
- Babacım bi şey çizdim de onu ekliycektim bizim blog…aman neyse boşver..Hadi ben bi bakayım Servet abinin oraya..



- Ne haber Servet Abi?
- Ooooo kim gelmiş… Hoş geldin kız özlettin kendini…
- Ne var ne yok?
- İyiyiz iyiyiz seni sormalı…
- Ben de iyiyim Servet Abi sağolasın..Ne diycem sana internet var mı burada? Annem bağlattı dedi..
- Ah be güzelim var da bugün çalışmıyo…Modem mi bozuk hatta mı bişey var anlamadım..Pazartesi baktırıcam adam çağırdım gelicekler..
- Yapma ya!! Tüh! Neyse…
- E gel bişey iç..
- Bi çay alayım…
Bir çay aldım deniz kıyısına doğru oturdum. Deniz Eylül gümüşü, gökyüzü henüz yazınki kadar mavi, telaşı azalmış bir yerdeydim… Karşıdaki adanın arkasından batacak olan güneşi izleyip günün en güzel saatinde hazırlanan sofraya yetişecektim. Neden daha önce ya da daha sonra akşam yemeği yemediğimize son 20 yıldır ettiğim isyanı edecektim içimden. Sessizce yemeğimi yiyecektim.

Sessizce yemeğimi yedim. Bulaşıkları yıkarken alçak sesle:

- Anne ben telefondan girivereyim mi internete..Hemen bişey ekleyip çıkıcam…
- E yokmuymuş Servet’te..? Geçen seninki gibi elinde böyle bi aletle bi adam vardı orda görmüştüm..
- Annecim varmış da bozukmuş çalışmıyomuş şimdi..Pazartesiden önce olmazmış adam gelecekmiş bakmaya..
- Hııı..E iyi çocum gir gir nolcak..Bakma sen babana gir tabi…Görmez o, bişey demez…
- Tamam..Hemen ya zaten 5 dakika sürmez..
- Girmeyin haa internete filan geçen ay çok geldi fatura!!
- Tamam girmiyo kimse başka şey konuşuyoruz biz Önder!!…



Ptt bağlantısı…bağlantı yok..Hata kodu: 680.. 680: yani çevir sesi yok!!!!

- Hay seni ben….!!
- Ne oldu yavrum?
- Bağlanmıyo ya..Anlamadım hep buradan giriyordum ben..
- Allah Allah niye ki?
- Çevirsesi yok diyo..telefonda mı bir arıza var acaba? Telefon çalışıyor mu anne?
- Bilmem tak bakayım kablosunu bakalım çalışıyo mu?
- Taktım.
- Aaaa çalışmıyo, tevekkeli bugün hiç çalmadı..Bozuk demek..Belki genel bir arıza var..
- Herhalde..Hay Allah ya ben de bloğa şey yapcaktım, çizmiştim de ekliycektim kaldı…
- Kalmaz yarın abinle inersiniz Kuşadası’na ordaki evde var ordan girersin eklersin yaparsın…
- Ben böyle şansın…
- Dışarı çıkıyosan Servet’e söyle pazartesi gelen adamları bize de yollasın baktıralım telefona..
- Tamam anne!!
Mazıların üzerinden atladım… İnterneti unutmalıydım… Unutmalıydım da neyi hatırlamalıydım? Begüm’le her yaşımızda defalarca geçtiğimiz yoldan bir kere daha geçtim. Bakkalı geçtim, çocuk parkını geçtim, kıyıya vardım…Ellerim cebimde yürüdüm…
- Servet Abiii! Pazartesi gelecek adamları bize de yollar mısın? Bizim de telefon çalışmıyor!
- Tamam yollarım!! E gel bişey iç..
- Bi çay alayım…
…(21.yüzyılın peygamberleri “kablosuz, wireless’siz, bişeyler bişeylersiz” tam olarak doğaya adapte olamıyorlardı.;))

4 yorum:

inflack dedi ki...

:)

bazen, internete giresim olmasa bile birisi oradan internete girilemeyeceğini söylediğinde tüylerim diken diken oluyo.

hele yazı yazasım varsa ve giremiyorsam düşünemiyorum bile. sanki birisi beni havasız bir odaya koymuş ve kapıyı kitlemiş gibi hissettiğim oluyor.

ve, artık telefonla nasıl bağlanılıyordu onu hatırlamıyorum ben :/

Özgür Ceren Can dedi ki...

Servet Abiye gel hiç vazgeçmiyor kahveci repliğinden:"...bir çay iç...iç...iç... bir çay iç"

Esma Burcu Sereli dedi ki...

Ya aynen..Girememe durumu çok kötü..Vee telefonla bağlanmayı ben de unutmak istiyorum:)))...

Servet Abi de napsın internet yok çay var sadece:)))...

Anonymous dedi ki...

ben okurken servet ağbi dışında adı geçen tüm karekterlerin her halini canlandırdım gözümde:)
begümle geçtğiniz yollar dahil..